UYARI!

Emekli asker olan dedelerinin kitaplığından Malina'yı çalan 11 yaşındaki çocuklar için:

Montaj hatası filmde değil, dedenizin hayatındadır.

Şiir; sokak ortasında bir adam, bacakları yan yana iki köprü, köprülerden biri terk edilmiş.

Terk bir yangın sonucu gerçekleşmişse ondan, nedensiz gerçekleşmişse ona kaçarım.

Düş'e...

Belki bu ayakkabılar boş yatak altlarının uykunda açtığı delikleri biraz olsun kapatabilir.

Yeryüzünün müthiş öfkesi, her biri birer nuhsuz gemi olan kayaların limiti sonsuza giden titreşim frekanslarında saklıdır.

Suça Çağrı

Cinayeti ilk kez kötü yapan, vakumlu ortamdaki insan türünün örtünme güdüsü.

Cinayeti ikinci kez kötü yapan, doğum bahçemizde gömülü demokratik düşün ve his genetiği.

Full Metal Jackets

Rüyamda oradan oraya koşturuyordum
Elimde buna benzer bir tablo
Ve bir tren garında

Radyo

- Donne moi un chiffre, Anna. Au hasard. Vite, Anna, donne-moi un chiffre.

- Quoi?

- D'accord, trois.

Un, deux, trois...

Gece siyah beyaz bir şarkıyla sonlanırken, kafamın içinde hala 9. şarkı çalıyor.

Renkleriniz güzel baylar. Renkleriniz çok güzel!

A Family, 1972

"Biz bir aileyiz" parazitinden yürüyerek kurtuluyorum.

Main Diagonal



Yalnızlığı içselleştirebilenlere hayat boyu takma kirpik hediye!

Çünkü,

yalnızlığın en güzel tasviri elmacık kemiği üzerinde seyreden kirpik uçlarıdır.

Şimdi,

tüm insanların tek bir diyagonal üzerinde sıralandıklarını anlamışsınızdır sanırım.

Sevgili Portakal Ağacım...

Sana aşkımı çocuk sesimle anlatamazdım.

Önce dinle ve düşle;

Karşıdan gelen bir geminin içinden dünyaya bakıldığında durmaksızın sayıları artan kurukafaları,

Bir kız çocuğunun yatağının altında sürekli kar topu yuvarlayan buzdan adamı,

Fayansları nekrofilik mavi, yağmur altındaki süs havuzunu,

3.5 derece miyop gözlerden dağ manzarasını,

Cesareti uçurumun dışına taşmış kahverengi botları,

Kapalı havada gökyüzünde süzülen üstü açık arabayı,

Yalnızca yalan söylendiğinde akabilen dişi şelaleyi,

Lav nehrinin cehenneme kavuştuğu yerde gelenleri karşılayan sapsarı saçlı, kukla gülüşlü, kamikaze kollu kadını.

Şimdi beni kucağına al ve denize at.

Labanotation Child

Kusursuz bir yetişkin olmak istiyorsanız, her gün düzenli olarak kas ve his tellerinizi mumyalayın.

İki

Bilince istediğini vermeyen sayı : 2

Duş II

İnsanoğlunun tüm günahları tek bir duşla akar gider...

Duş I

Beyaz ten tırnakları, otomatik resim çizebilme özgürlüğüne kavuşturur.

Küçük kızların oyunlarında saklı...

1 2 3 D A D A !



Rastgele seçilmiş nesneler arasında hikaye/düş kurma gücü artınca, anlam kendi diktasını devirir.

Suç Ortaklığı : 'Connivere'

Göz kırparım, gözümü kırpıp yumarım.*

*Kökenbilim

Metagenez

Aslında ben bakış anında eşeyli, ardışık iki bakış arasında eşeysiz üreyebiliyorum.

Acute Animus Syndrome

Doktorlar kendimi kendimden başka bir adama bırakmam konusunda ısrarlı.

Gastr

Özkütlesi rastlantısal olarak artmış olan ruhlar, nemli ve asidik ortamda saklanır.

Yumurta

Bakınız bir çocuk çabuk unutur!

Tanrıların kadınlarla ilişkiye giremeyeceklerini hatırladığımda,
Bir tavuk tam da midemin üzerinde kuluçkaya yatıyor.

Gülüyorum, yumurtaları topluyorum sonra,
Pişirip omuzlarına sürmek için...

*Bunu sana mı yoksa Dali'ye mi adamalıyım hala karar veremedim.

Foto-Film

Kendiliğinden aşk.

Totem

Gerçek anlamda dilsiz bir adam olsaydın, tarihin en büyük aşk acısını yaşıyor olurdum.

Son günlerde yalnızca kendi sesimi duyabilmek için konuşuyorum.

Louise

Dans seni, bir spagat sırasında bekaretini alacak kadar çok seviyor olmalı.

Sweet Movie ve içimdeki kızıllığa ithafen...

Ben,

Teorik dönmedolap
Pratik çöplük
Aksak merkezkaçımın doğurduğu mater natura(!).

Sen,

Yalnızca Potemkin.

Belki biraz sabırlı olabilirsen bir Kömünist marşı ezberleyip gemimin kadını olabilirim.



Saçlarında sakladığın kızıl güneşi getir, bir kamyon dolusu toz şeker gibi dökül üzerime.
Güzelliğin dudaklarını birbirine diktikçe korkaklığım açıyor arayı.

Ama çok değil sadece birkaç tanrı mili sonra yanındayım.

Dalgalarda an-eylem: Kendini terk etmek

Kumsalda an-eylem: Kendini kabul etmek

Zaman bulunduğu kabın şeklini yalnızca ölüm anında alır.

Not: "Ölüm anı" tamlaması zihnimden kuşkuya batırılmadan çıkan tek tamlamadır.

Brief History of Life

K a p a t ı y o r u z !

Tüm ders kitaplarını yakacak cümleler de kursam, göremezdin sen beni.

Güneş

Güneşin yalnızca bir gök cismi olduğunu anladığım gün buz kestim.

   "La photo est belle, le garçon aussi : c’est le studium. Mais le punctum c’est : il va mourir. Je lis en même temps : cela sera et cela a été ;(...)la photographie me dit la mort au futur... "

Roland Barthes/La Chambre Claire

"Il va mourir" i punctum kılan Lewis'in idam edilecek olması değil. Hem zaten Barthes bunu herhangi bir zamanda çekilmiş herhangi birinin fotoğrafı için de söyleyebiliyor.

Küçüklüğümden beri süregelen, bir fotoğraf karesinde tek bir anın mı saklı olduğu merakım, fotoğraflama mantığının tek gerçek 'punctum' olduğuna karar vermemle son buldu. Ölümlü bir kağıt parçası üzerinde tek bir bedene bürünen 'an' gözün ilkelliğinden de yararlanarak ölümsüzlüğünü ilan ediyor. Kontrolsüzce sonsuza bölünen an, giderek bir fraktale dönüşüyor ve fotoğrafı çekileni ölümünden kaçırıp kendi zamanının merkezine çekiyor. Ömrü boyunca yalnız ölüme ulaşmak için koşturan ölümlünün yüzüne çarpan bu iyi niyetli rüzgar, koşulacak zamanı ancak 'dt' kadar uzatıyor da olsa 'ölmek' eylemine gelecek zaman kipini ,  bana da acı veren pişmanlığımı bağışlıyor...

Keşke durmaksızın fotoğraflarını çekseydim, belki birkaç nefes daha alabilirdin.

Odamdaki savaşı artık tahta balıklarım bile durduramıyor.

Girizgâh

Otomatik ormanın otomatik şarkısı!